Plastik şişeler, izmaritler, kağıt atıklar… İnsanoğlunun yarattığı bu atıklar ne kadar sürede yok oluyor? Geri kazanamadıklarımız bize ne kaybettiriyor?
Bilim adamlarının iklim değişikliğiyle ilgili araştırmalarını periyodik olarak özetleyen BM Grubu’nun İklim Değişikliğiyle İlgili Hükümetler Arası Paneli’nin Nisan 2014’te yayımladığı rapora göre, dünya çevresel anlamda kriz noktasında. Ortaya konan kanıtlar, alarm veriyor: Eriyen buzullar, gittikçe büyüyen kuraklık sorunu, seller ve ölen mercan resifleri… Bütün bunlar doğaya bırakılan atıklar sorununu daha da önemli hale getiriyor. Peki hangi ürün ne kadar sürede yok oluyor? İşte bazı örnekler…
CAM ŞİŞE
Yok olma süresi: 4 bin yıl
Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklarını Koruma Derneği’nin (ÇEVKO) verdiği bilgilere göre, bileşiminde kum, soda, kireç taşı, dolamit, sodyum sülfat gibi maddeler olan cam, zaman içerisinde çözünebilen ve sıklıkla geri dönüşüme kazandırılan bir madde. Ancak kendi haline bırakıldığında, camın ısıdan ve asitlerden etkilenmemesi, doğaya karışma sürecinin çok uzun olmasına yol açıyor.
İZMARİT
Yok olma süresi: 1-2 yıl
TURMEPA’nın (Deniz Temiz Derneği) verdiği bilgilere göre, kıyılardan toplanan 5 bin 321 kilogram atığın yüzde 73,8’ini sigara, izmarit ve sigara ambalajı atığı oluşturuyor. Sigaranın ana maddesi, tütün ve selüloz. Onun için çürüme süresi daha kısa. Bilinçsizce sokağa atılan izmaritin gövdesi ışık, yağmur ve mikroorganizmaların etkisiyle en geç üç ay içerisinde doğaya karışıyor. Ancak sigaranın filtresi selüloz asetattan yapıldığı için çürüme süresi daha uzun; yaklaşık bir-iki yıl. TURMEPA’nın verilerine göre, her yıl dünya çapında çevreye 4,5 trilyon sigara izmariti atılıyor.
KAĞIT PARÇALARI
Yok olma süresi: 3 ay
Selüloz ve Kağıt Sanayicileri Derneği (SKSV) verilerine göre, ana maddesi selüloz olan kağıt, yaklaşık üç ayda doğaya karışıyor. Kağıdın yapısında nem fazla ise süreç biraz daha uzuyor. Nem ve ışık kağıdın doğaya karışma sürecini geciktiriyor. Kağıt, nem olmayan toprağa gömüldüğünde daha kısa sürede toprağa karışıyor.
TAHTA PARÇALARI
Yok olma süresi: 15 yıl
Ağaçtan elde edilen tahta parçalarının ana maddesi selüloz. Tahta boyalıysa, boyanın çözünmesinin uzunluğundan dolayı doğaya karışma süreci de uzuyor. Büyük parçalara nazaran küçük tahta parçaları, daha kısa sürede yok oluyor. Kibrit çöpleri ise yaklaşık altı ay gibi bir sürede doğaya karışıyor.
ALÜMİNYUM KUTU
Yok olma süresi: 10-100 yıl
Yaklaşık 200 mikron kalınlığındaki alüminyum kutuların üstleri teneke ve vernikle kapatılıyor. Teneke paslanarak yaklaşık bir yılda doğaya karışıyor. Alüminyum ise oksijen ve yağmurun etkisiyle yaklaşık 100 yıl boyunca varlığını koruyor. Alüminyum kutuların doğaya karışma sürecinin uzunluğundan dolayı yeniden alüminyum üretimi için kullanılması çok önemli.
ÇİKLET
Yok olma süresi: 5 yıl
Şekerli Mamül Sanayicileri Derneği’nin (ŞEMAD), doğaya en çok atılan sakızla ilgili olarak paylaştığı bilgilere göre çikletin içeriği doğal kauçuk sentetik reçine, şeker, tatlandırıcı ve renklendirici maddelerden meydana geliyor. Doğal kauçuk, oksijen ile temas ettiğinde, kısa sürede bozunurken, sentetik reçinenin bozunması uzun zaman alıyor. Mikroorganizmaların dahi bunları bozması kolay olmuyor.
PLASTİK ŞİŞE
Yok olma süresi: 100-1000 yıl
Plastik (pet) şişelerin yapısında PVC maddesi bulunuyor. Bu plastik türleri kolay üretildiği için günümüzde çok fazla kullanılıyor. Çevreye atılan plastikler ise, ısı ve nemden etkilenmediği için yüzyıllarca doğada bozunmadan kalabiliyor. Çoğu zaman onları yakmak bile çözüm olmuyor. Günümüzde plastiklerin kolay çürümesi için yapılarına mikroorganizmaların çürütebilecekleri nişasta gibi maddelerin katılmasına dönük çalışmalar devam etmekle birlikte daha kısa sürede bozunan çevreci plastikler de üretilmiş durumda. Greenpeace verilerine göre 2,5 litrelik plastik şişe geri kazanılıp üretimde kullanıldığında 6 saatlik, 60 watt’lık elektrik enerjisi tasarruf ediliyor.
NAYLON POŞET
Yok olma süresi: 1000 yıl
Türkiye’de yılda kişi başına ortalama 500 naylon poşet kullanıldığı tahmin ediliyor. Bir başka deyişle, ÇEVKO’nun verdiği bilgilere göre, Türkiye’deki 70 milyonluk nüfus, yılda 35 milyar naylon poşet kullanılıyor. Plastik poşetler petrol veya petrol türevlerinden elde ediliyor. Başlıca türleri PET (polietilentetraftalat), PVC (polivinilklorür), PS (polistren) ve PE (polietilen). Plastik poşetler doğada yüzlerce yıl çözülmeden çöp olarak durabiliyor. Plastik poşetlerin yalnızca yüzde 1’inin geri dönüştürüldüğü tahmin ediliyor. Bu ürünler, çok yavaş da olsa karada veya denizde kimyasal çözülmelere uğruyor ve zehirli mikroskobik parçacıklar besin zincirine karışıyor. Bu, deniz ve göllerin kirlenmesine ve birçok deniz canlısının zarar görmesine sebep oluyor. Ortalama 15 dakika kullandığımız bir naylon poşetin doğada tümüyle yok olması için bin yıl gerekiyor.
PLASTİK KARTLAR
Yok olma süresi: 1000 yıl
Telefon kartları, kredi kartları gibi plastik kartlar PVC’den üretiliyor. Yüzyıllarca doğada kalabilmesi itibariyle belki ileride arkeologlar için iyi bir belge olabilir!
– Doğaya atılan atıkların yüzde 60’ı boya ve boya ürünlerinden oluşuyor.
– Bir ton beyaz kağıt geri kazanıldığında 16, bir ton kullanılmış gazete kağıdı geri kazanıldığında ise 87 adet çam ağacının kesilmesinin önüne geçiliyor.
– Geri kazanılan her bir ton cam sayesinde yaklaşık 100 litre petrol tasarruf ediliyor.
– Metal ve plastiğin geri dönüşümünde yeniden üretime oranla yüzde 95 enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
– Türkiye’de çöp miktarının yaklaşık yüzde 15-20’sini geri kazanılabilir atıklar oluşturuyor. Ülkemizde yılda yaklaşık 1 milyon ton kağıt gereksiz yazışmalar için kullanılıyor.