Uzmanlar, çevre kirliliğinin sigara kadar olmasa da, akciğer kanseri’ne yakalanma riskini arttırdığını bildiriyor.
Yılda 30 bin yeni akciğer kanseri vakası yaşanıyor. Bugün için sigaranın akciğer kanserinin yüzde 85-90’nından sorumlu olduğunu görüyoruz. O yüzden kanseri önlemek için alınacak en önemli yöntem sigaranın bırakılmasıdır. Bir ikinci etken, bölgemizde ülkemizde de birçok bölgede görülen asbeste bağlı çevresel maruziyet sonucunda akciğer kanseri sıklığının bir miktar daha arttığını biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayımladığı son raporda akciğer kanserleri üzerinde en önemli risk faktörlerinden biri olarak da çevre kirliliği hava kirliliği kabul ediliyor.
Bu yüzden hava kirliliğine tüm yöneticilerin özel bir önem vermesi gerekiyor çünkü artık hava kirliliği ile birlikte sadece sigarada olduğu gibi maruz kalan direkt olarak onu kullanan değil tüm toplumun kanserojen hava kirliliği şartlarına maruz kalması durumu ortaya çıkıyor. Bütün bunları dikkate almamız gerekiyor. Bunun dışında genetik risk faktörleri önemli etken. Özellikle ailesinde kanser öyküsü olanların ya da kendisinde başka bir kanser riski olanlarda bu hastalığa yakalanma riski artıyor. Bunlarda da yine sigara içiminden uzak durulması gerekiyor.