Bilim insanları uyardı: Dünyanın geleceği için et yemeyi bırakmalıyız! Bilim insanları iklim değişikliği, su kıtlığı ve çevre kirliliği gibi sorunlarla başa çıkmak için “fleksitaryen” beslenme biçiminin benimsenmesi gerektiğini duyurdu. “Fleksitaryen” beslenme biçimi ağırlıklı olarak bitkilerden elde edilmiş gıdaların tüketimi anlamına geliyor.
Bilim dergisi Nature’da yayımlanan ve BBC’nin aktardığı araştırmaya göre, 2050 yılına kadar herkes için sürdürülebilir yaşam koşulları sağlanabilmesi için atılması gereken üç temel adım bulunuyor.
Bunların birincisi et tüketiminin önüne geçilerek, bitkilerden elde edilmiş gıdaların tüketiminin sağlaması. İkinci adım gıda israfının yarıya indirilmesi, üçüncüsü ise tarım uygulamalarının iyileştirilmesi. Yazarlar, bu adımlar atılmadığı takdirde, gıda sisteminin etkilerinin yüzde 90 artabileceğini belirtiyor.
Makalenin baş yazarı, Oxford Üniversitesi’nden Dr. Marco Springman, “Bir dizi sağlıklı beslenme biçimini benimseyebiliriz ama son bilimsel kanıtlara göre, bunların ortak noktası hepsinin göreceli olarak bitkilerden elde edilmiş gıdalardan oluşması. İsterseniz az miktarda hayvansal ürün tüketebilirsiniz. Buna Akdeniz beslenmesi de diyebilirsiniz, biz fleksitaryen diyoruz. Peskataryen, vejetaryen ya da vegan da olabilirsiniz. Biz daha muhafazakar bir yaklaşım izleyip fleksitaryen diyeti önerdik. Ama bu beslenme biçiminde bile kırmızı et tüketimi haftada bir kezi geçmiyor” ifadelerini kullanıyor.
Yazarlar, gıda sisteminin iklim değişikliğinin bir numaralı itici gücü olduğuna, tatlı su kaynaklarını tükettiğine ve aşırı azot ve fosfor üretimi nedeniyle çevre kirliliğine yol açtığına dikkat çekiyor.
Araştırmada 2010-2050 yılları arasında beklenen nüfus ve gelir artışı göz önüne alınarak bu etkilerin yüzde 50 ila 90 artabileceği, bunun da gezegenimizin sınırlarını zorlamak anlamına geleceğini vurguluyor.