Dünyada sıcaklık dereceleri artıkça iklim değişikliği insanların yaşamlarını daha zorlu hale getiriyor. İnsanlarda iklim değişikliği ile mücadele için farklı yöntemler geliştirmek zorunda kalıyorlar. İşte iklim değişikliğine adaptasyon için yapılan 10 Çılgın Projeler:
Muson yağmurları zamanı Bangladeş’in kırsal kesimlerinde binlerce öğrenci sel nedeniyle okullara gidemiyor ve iklim değişiliği bu durumu daha kötü hale getirecek. Deniz seviyesi yükselerek delta ovalarının ve nehirlerin kabarmasına neden olacak. Dünya Bankası’nın verilerine göre Bangladeş’te her 4-5 yılda bir Muson yağmurları nedeniyle sel basıcak ve ülkenin %60’ı sular altında kalma ihtimali var. Buna önlem olarak Shidhulai Swanirvar Sangstha adındaki sivil toplum örgütü içerisinde küçük tekne şeklinde ve güneş panelleriyle çalışan bilgisayarları olan düzinelerce ‘yüzen okul’ açtı. Bu organizasyon aynı zamanda yüzen kütüphaneler ve sağlık klinikleri inşa ediyor.
Himalayalar’da da iklim değişikliği etkisini gösteriyor. Himalayalar’da deniz seviyesinin altındaki buzul gölleri Kuzey Hindistan’ın uzak bir köyü olan Skara’nın su ihtiyacını karşılıyordu. Sıcaklıkların yükselmesiyle buzullar kaybolmaya başladı. Chewang Norphel adındaki inşaat mühendisi 1987 yılında Skara’daki bu problemin çözümünü yaratıcı bir yöntemle buldu: Yapay buzullar
Kış aylarında Norphel’in takımı nehrin suyunun yönünü değiştirerek, dolambaçlı, kaya kaplı kanallarla vadinin içine tahliye ediyorlar; çünkü bu yöntem su akışını yavaşlatıyor ve vadiye geldiği zaman su donuyor. Bu süreç tekrar ettikçe vadi buz katmanlarıyla doluyor. Oluşturulan yapay buzul gölleri de tarımsal sulamada kullanılıyor. ‘Buz Adam’ olarak bilinen Norphel’in, Climateheroes.org.’a göre bir tanesi yalnızca 2000 dolara malolan yapay buzul gölleri 700 kişilik Phuktsey köyüne su sağlıyor.
Geniş bir Kolombiya şehri olmasının yanı sıra And Dağları’nın arasına sıkışan Medellin, son yıllarda büyük değişim geçirdi. Eskiden uyuşturucu ticaretinin kalbi olan ve 80’lerin sonlarında en tehlikeli yerlerden biri olan şehir 2013 yılının en innovatif şehri seçildi. 180.000 fakir insanın yaşadığı şehirde aşırı dik yamaçlar nedeniyle su baskınları ve heyelanlar kaçınılmaz oluyor. İklim değişikliği bu durumu daha kötü hale getirecek. Medellin ve diğer tropikal iklimin yaşandığı şehirlerde yağmur sezonları uzun sürmekte ve yağmur fırtınaları şiddetli olmaktadır. 2004 yılında ‘Metrocable’ adını verdikleri teleferik sistemi yapılarak insanların yamacı aşıp inmelerini sağladılar. 2011 yılında ise ‘Metropolitan Greenbelt’ adı verilen,bütün şehri çevreleyen yaklaşık 73 kilometrelik toplu ulaşım projesiyle şehrin gelişimi oldukça hızlandırdı. NASA iklim bilimci Cynthia Rosenzweig bu gelişme için şu ifadeleri kullandı: ‘Oldukça ilginç hikaye. Bu şehir kendi kötü kaderini alt üst etti’. Rosenzweig Aralık ayındaki Paris İklim Konferansı’nda bir rapor yayınlayarak şehirlerin iklim değişikliğine nasıl adapte olduklarını açıkladı
2010 yılında Rio de Janerio’yu şiddetli bir yağmur fırtınası vurdu ve fırtına çamur kayması ve seli tetikleyerek 200 kişinin ölümüne neden oldu. Belediye başkanı Eduardo Paes’in, şehrin bu felakete hazır olma seviyesini ‘sıfırın altında’ olarak yorumlaması dikkat çekti. 2011’in başlarında ise 1000 kişi sel nedeniyle yaşamını yitirmişti. Belediye başkanı durumdan duyduğu üzüntüyü CNN’e şu sözlerle aktardı: ‘Rio de Janerio’da insanların iklim felaketleri yüzünden hayatlarını kaybetmelerinden daha büyük bir problem yok!’ Problemle mücadele etmek için 14 milyon dolar harcanarak şehre ‘Operasyon Merkezi’ kuruldu. IBM tarafında kurulan büyük bir odanın içinde meterolojiden, sokaklardan, metrolardan gelen bilgiler toplanarak gerçek zamanlı olarak ekranlarda gösteriliyor. Rosenzweig bu odayı ‘reaksiyon odası’ olarak adlandırmayı tercih ediyor. Burada sadece hava durumu ve iklimsel değişiklikler değil aynı zamanda trafik, elektrik kesintileri ve zincirleme kazalar hakkında da bilgi alınabiliyor.
Montpellier,Güney Fransa’da bulunan dağlık bir şehir. Şehir tarım sektörünü güçlendirerek iklim değişikliğine bağlı kuraklıkla mücadeleyi hedefliyor. Burada ‘agroforesty’ projesini hayata geçirilerek aynı arazide hem tarım ürünü hem de ağaç dikiliyor. Biyolojik çeşitlilik artırılarak tarımsal üretimi yükseltmek ve kuralığa karşı direnç göstermek amaçlanıyor. Fransa gelecek 25 yıl içerisinde 500.000 hektarlık agroforesty ekimi yapmayı planlıyor. Montpellier’de ceviz ağacı ve buğday aynı yere dikiliyor. Yapılan bir araştırmaya göre iki ürünü aynı anda aynı yere dikmek, mahsül üretimini %40 artırıyor.
Güney Hollanda’nın büyük şehri Rotterdam, 2008 yılından beri ‘iklime dayanıklı’ binlerce projeyi üstlendi. Roterdam 130.000 metre genişliğinde yeşil teras üretmekle birlikte ‘süper setler’ ve ‘su plazaları’ üretti. Resmini yukarıda gördüğünüz ‘Sel Çadırı’ olarak adlandırılan bu yapı güneş enerjisiyle ısınıyor ve sular yükseldiği zaman bu 3 kubbeli yapıda yükseliyor.
Güney Afrika’da yer alan Durban şehri iklim değişikliğiyle adaptasyon stratejileri üzerine yıllardır çalışıyor. (Aynı zamanda Birleşmiş Milletler COP-17 2011 İklim Değişikliği Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı.) Belediye İklim Değişikliğinden Korunma Programı’nı başlatarak şehri bu duruma adapte edecek projeleri hayata geçirmeye başladılar. Binaları doğal olarak soğutarak enerji masraflarını azaltan Teras Bahçeleri bu program dahilinde üretildi
Yukarıda çekilen fotoğraf Catı Manor kasabasında çekilmiş olup burası ülkedeki ‘yeşil sokak’ projesindeki ilk evdir. Bu evde güneş panelleriyle sıcak su elde edilmekte ve diğer yeşil teknolojileri kullanmaktadır. Evin ön bahçesi kullanılmış araba lastiklerinden yapılmıştır.
21 milyon insanın yaşadığı Afrika’nın mega şehri Lagos’ta trafik sıkışıklığı inanılmaz boyutlardadır. Birçok işçinin işe varması saatler sürmekte ve bu durum ekonomik üretim için büyük bir kayıp oluşturmakla beraber egzoz emisyonu seviyesini de artırmaktadır. 2008 yılında şehirde hayata geçirilen Hızlı Transit Otobüs Sistemi patikaları kullanarak trafik sorununu çözmeyi amaçlıyordu. Rosenzweig bu projeyi şöyle açıklıyordu: ‘Otobüsler ortalama 3 dakikada bir geliyor ve bu havalimanlarındaki taşıma kayışı sistemine benziyor. Hızlıca otobüse binip istediğiniz yere gidebiliyorsunuz.’ Bu proje aynı zamanda karbondioksit emilimini ilk yıl %13 azaltarak çevreye katkı da sağladı.
Okyanuslardaki artan sıcaklık ve asitleşme değerleri nedeniyle birçok mercan kayalığı bugün tehdit altındadır. American Samoa gibi bazı türler sıcak suda evrimleşmeyi başarmıştır. Bazı bilim insanları bu türlerin nasıl direnç gösterdiklerini inceleyerek diğer zayıf mercanları da iyileştirmeyi amaçlıyorlar.
Sandy Kasırgası Amerika’nın doğu kesimini 2012 yılında vurup New York’a 4 km. kadar yaklaşınca Amerikalılar iklim değişikliğini ne kadar ciddi bir problem olduğunun farkına vardılar. Bir yıl sonra belediye başkanı iklim değişikliği için 19.5 milyar dolarlık adaptasyon planını hayata geçirerek bu alandaki en kapsamlı projeye imza attı. Plan 250 projeden oluşup Sandy’nin hasar verdiği evleri ve binaları onarmayı amaçlıyordu. Şehir ve federal hükümetlerin, Bjarke Ingels Group ve One Architecture mimarlık şirketlerinin de desteğiyle New York’a 16 km uzunluğunda ‘dryline’ adı verilen ve sele önlem olarak bir hat çektiler.
Çevre izin/lisans, ÇED, Atık yönetimi, Baca gazı filtre sistemleri, Toz önleme sistemleri, Koku giderimi, Toprak kirliliği, Çevre mevzuatı kapsamındaki diğer yükümlülüklerde Çevre Danışmanı olarak profesyonel kadrosu ile kaliteli hizmet sunmaktadır.