Rüzgar Santrallerine ”Kuş” Düzenlemesi geliyor. Dünya genelinde lider ülkeler kuş göç güzergahlarının dikkate alınarak popülasyonlarının korunmasına yönelik önlemlerle yatırıma devam etmeyi planlıyor.
İstatistiklere göre dünyada rüzgar enerjisinde kurulu güç kapasitesine gelecek yıl 60 bin megavat daha eklenecek ve toplam kapasite 546 bin 790 megavatı aşacak.
Rüzgar enerjisine çevresel anlamda yapılan eleştirilere rağmen, küresel enerji piyasasında fosil yakıtlara göre daha temiz ve avantajlı olan rüzgar kapasitesinin toplam kurulu güç içindeki artış eğilimi sürecek. Özellikle rüzgar enerjisinde lider konumunda bulunan ülkeler kuş göç güzergahlarının dikkate alınarak popülasyonlarının korunmasına yönelik önlemlerle yatırıma devam etmeyi planlıyor.
Rüzgar kurulu gücünde ilk sıralarda yer alan Çin, ABD, Almanya, Hindistan, İspanya ve Danimarka gibi ülkeler, yeni yatırımlarında başta rüzgar projesi için uygun alanların belirlenmesi ile doğal yaşamı koruma önlemlerini öncelikleri arasına almaya başladı.
Bu çerçevede uygulanabilirlik açısından bir çok önlem öne sürüldü. Örneğin; rüzgar türbinlerinde radar kullanımı etkili olabilir. Konum belirleme teknolojisi ile kuşların takibi yapılarak ultrasonik ses verilerek kuşların santrallerden uzak tutulması sağlanabilir. Rüzgar gücü düşükken santralin durdurulması, türbinlerin farklı renklere boyanması, türbinlerin tehlike anında otomatik durma kabiliyeti ve kuşları zarar görmemesi için yeni türbinlerin tasarımı da doğal yaşamı korumak için geliştirilen diğer ciddi önlemler arasında yer alıyor.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Çevre ve İmar Hukuku Danışmanı Murat Taşdemir, rüzgar projelerinde seçilen bölgelerin sadece rüzgar potansiyeli dikkate alınarak değil, kuş göç yollarının uzun dönemli gözlemleriyle belirlendiğine dikkati çekti.
Taşdemir, Türkiye üzerinden göçen kuşların tüm ülke coğrafyasını kullanmadığını ve belirli rotaları olduğunu belirtti. “Bu göç yolları biliniyor ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bu göç yolları üzerinde veya yakınında zaten rüzgar santrallerinin kurulmasına izin vermiyor” diye konuştu.
Taşdemir Türkiye’nin temmuz ayı itibarıyla rüzgar enerjisindeki kurulu gücünün 6 bin 484 megavata ulaştığını vurguladı. “Rüzgar santralleri karbon emisyonu üretmiyor, çevre kirliliği yaratmıyor, su kaynaklarına zarar vermiyor ve toprak üzerinde olumsuz etkisi bulunmuyor. Bu konuda yapılan araştırmalarda santrallerin ekolojik dengeyi bozacak hiçbir yan etkisi bulunmuyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=119458&tipi=2&sube=6